Kitle fonlamasının 4 metodu bulunmaktadır: Pay (hisse), borç, ödül ve bağış bazlı. Her modelin hitap ettiği hedef kitle farklıdır.
- Portföy çeşitlendirme: Bu model, yüksek getiri potansiyeli olan erken safha, melek yatırım ve büyüme aşamasındaki birçok şirkete bireylerin ve kurumların yatırım yapabilecekleri bir mecra sunar. Getirisi sabit yatırımların yanı sıra, yatırımcılar portföylerinin bir miktarını kitle fonlaması yatırımlarına ayırıp toplam getirilerini yükseltebilirler. Yatırımcılara sunduğumuz paneller üzerinden portföylerini ve yatırım yaptıkları girişimlerin gelişmelerini takip etmelerini sağlarız.
- Yatırım fırsatlarına kolay erişim: Minimum yatırım miktarları ve yatırım maliyetleri girişim sermayesi fonlarından çok daha düşük olan bu yatırımlar sayesinde, her türlü yatırımcı küçük miktarlarda birçok girişime yatırım yaparak portföylerini çeşitlendirip portföy riskini de düşürebilmektedir.
- Yüksek getiri potansiyeli: Yatırımcılar yüksek büyüme potansiyeli vaad eden girişimlere yatırım yaparak başarılı olan girişimlerden yüksek getiri elde etme fırsatına sahip olurlar.
- Dijital ve güvenli yatırımlar: Yatırımlar tamamen dijital mecrada gerçekleştiği için ortaklık sözleşmesi imzalanması gibi yatırım sürecini uzatan ve maliyetini artıran birçok prosedürün önüne geçilmiş olur. Yatırımcılar birkaç tuşla kredi kartı yada EFT yoluyla Takasbank ve MKK güvencesiyle yatırımlarını gerçekleştirebilirler. Hedef fona ulaşamayan kampanyalara yapılmış yatırımlar kesintisiz olarak Takasbank tarafından yatırımcılara iade edilir. Aynı zamanda yatırımlarından sonra 48 saat içinde yatırımcıların cayma hakları bulunur. Yatırım sürecinin dijitale taşınıp basitleşmesi ile ekosistemdeki fonlama hacimleri ve sıklığı artar.
- Filtrelenmiş girişimler: Kampanyalar, yayına alınmadan önce ekibimiz ve tecrübeli yatırım komitemiz tarafından değerlendirme politikamız kriterlerine göre incelenir ve onaylanır. Fongogo sadece fonlaması başarılı olacak olan girişimlerden ziyade uzun vadede sürdürülebilirlik vaad eden girişimlerin kampanyalarını yayınlar.
- Başarı hikayelerinde paydaşlık: Kitle fonlaması sayesinde bir girişimin erken safhada ortağı olarak başarıya olan yolculuğunun her safhasında yer alma fırsatına sahip olursunuz.
- Hızlı ve demokratik fonlama süreci: Kitle fonlaması, kaynak arayışını tabana yayarak girişimlerin geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşmalarını sağlar. Girişimin kaynak arayışını zorlaştıran coğrafi bariyerleri ortadan kaldırarak her bölgeden büyük ve küçük yatırımcıya girişimini/projesini tanıtma imkanı sağlar. Fonlamanın büyük bir kitle aracılığıyla gerçekleşmesi fon bulmanın sürecini kısaltır. Fonlamanın tamamen dijital mecrada gerçekleşmesi sayesinde yatırım kapanış sürecinde yaşanan bir çok engel ortadan kalkar.
- Kredi ve faiz geri ödeme yükü olmadan ve teminat vermeden büyüme fırsatı: Büyümek için ayrılan kaynaklar şirketin nakit akışını negatif etkiler. Bu nedenle özellikle erken safha girişimler için borç ile büyüme çok doğru bir kanal olmayabilir. Kitlelerden sermaye alan girişimler kredi geri ödeme ve teminat yükü altına girmezler. Aldıkları fonun tamamını operasyonlarını büyütmeye ayırırlar.
- Fazla kontrol vermeden girişimcinin belirlediği yatırım koşulları: Girişim sermayesi yatırımlarına kıyasla girişimciler küçük oranlarda hisse vererek şartlarını tamamen kendileri belirlediği fonlama kampanyaları oluşturabilirler. Farklı yatırımcı gruplarına imtiyazlar tanıyabilirler.
- Bilinirlik: Kitle fonlamasına çıkan kampanyaların görünürlüğü artar, kitlelerin girişim hakkında farkındalıkları artar. Bir çok girişimin başarılı kitle fonlaması kampanyası sonrası kurumsal yatırım almaları kolaylaşır.
- Geribildirim: Girişimler, fon bulmanın yanı sıra girişimlerini kitlelere sergileyerek geri bildirim alabilir ve gerekirse iş modellerini bu doğrultuda değiştirebilirler
- Müşteri kitlesi oluşturma: Girişimcilerin şirketlerine fon sağlayan yatırımcılar girişimlerin en önemli kullanıcıları/müşterileri olurlar. Bu sayede girişimler yatırımla beraber müşteri portföyü oluştururlar
- Girişimciye destek: Ana hedefimiz sürdürülebilir girişimleri desteklemek olduğundan çözüm ortaklarımız ile girişimlere yatırım öncesi ve sonrası destek oluruz. Fonlama öncesi olduğu gibi fonlama sonrası da girişimlere destek olmaya devam ederiz.
- Yatırım sonrası süreç yönetimi: Girişimciye sunduğumuz paneller üzerinden yatırımcılarıyla iletişime devam etmelerini ve girişimleriyle ilgili her türlü bilgiyi paylaşmalarını sağlarız.
- Tohum öncesi yatırım,
- Tohum yatırımı,
- A serisi yatırım,
- B serisi yatırım ve
- C serisi yatırım
Bunlardan tohum öncesi yatırım ilk aşamadır ve genellikle fikir aşamasındaki projelere yapılan yatırımdır. Genellikle girişimcilerin yakın çevresi tarafından yapılan yatırımları içerir. Tohum yatırımı ise bir ticari girişimin veya işletmenin topladığı ilk resmi parayı temsil eder. Bu aşama bitkiye verilen can suyu gibidir ve fikrin ticari bir girişime dönüşmesinde önemli bir rol üstlenir. Şirketin ürün geliştirme ve pazar araştırması gibi ilk adımlarını finanse edebilmesini sağlar.
A serisi yatırım sürecinde şirket artık kullanıcı tabanını oluşturmuştur ve elinde veriler vardır. Temel amaç şirketin büyümesini hızlandırmaktır. Girişim sahipleri yatırımcıların karşısına bir plan ile çıkarlar. Yapılan yatırım miktarları ise sektör ve fikir gibi etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
B serisi yatırıma gelindiğinde artık geliştirme aşaması geride bırakılıp işletmenin bir sonraki seviyeye taşınması hedeflenir. İş planı artık oturmuştur ve alınan yatırım ile pazardaki talebi karşılayabilecek kadar büyümek amaçlanır.
Son olarak ise halihazırda başarılı olan firmalar yeni ürünler geliştirebilmek, yeni pazarlara açılabilmek ve hatta başka şirketleri satın alabilmek için ek finansman arayışına girerek C serisi yatırım turuna başlarlar. Startup yatırım serileri boyunca tohum öncesinden C serisine doğru risk giderek azalır. Yapılan yatırım miktarlarının bu durumu göre değişiklik gösterebileceği de göz önüne alınmalıdır.
Fonlama sonrası girişimcilerin raporlama yükümlülükleri bulunmaktadır. Kampanya esnasında belirtmiş oldukları fon kullanım alanları denetime tabidir. Fongogo, girişimcilere yatırımcılarıyla iletişim kurabilecekleri ve periyodik metriklerini paylaşabilecekleri yönetim panelleri sunar. Bunun yanısıra girişimcileri ihtiyaçları gereği çözüm ortaklarımızla bir araya getirerek sürdürülebilirliklerini sağlamayı hedefleriz.
Eğer Türkiye’de yerleşik olmayan gerçek yada tüzel kişi iseniz, sistemimize üye olmak için MKK sicil numarası almanız gerekmektedir. MKK kaydınızı bir banka yada aracı kurum aracılığıyla yaparak sicil numaranızı alabilirsiniz.
TK’nın “Primli Paylar” başlıklı 347. maddesi hükmü uyarınca; “İtibarî değerinden aşağı bedelle pay çıkarılamaz. Payların itibarî değerinden yüksek bir bedelle çıkarılabilmeleri için esas sözleşmede hüküm veya genel kurul kararı bulunmalıdır.”
Hükmün gerekçesine bakıldığında; hüküm, payın itibarî değeri ile çıkarma (ihraç, emisyon) primini (agioyu) ayırmaktadır. Asgarî çıkarma bedeli itibarî değere eşittir. Bedel itibarî değerin altına indiği takdirde, hükmün birinci cümlesi, yani yasak ihlâl edilmiş olur. Sermaye artırımlarında 347 nci maddeye aykırı genel kurul kararı 447. maddenin (c) bendi uyarınca geçersizdir. Aynı tarzda taahhütlerin de geçersiz sayılması gerekir. Böylece kuruluş ile sermaye artırımı arasında bir fark doğmakta ve bu fark 447. maddenin (b) bendi hükmünden kaynaklanmaktadır. Çıkarma primi malvarlığını zenginleştirdiğinden şirketi güçlendirir. 519 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre prim, kanunî yedek akçedir.
Anonim şirketlere tanınan bu imkân şirkete sermaye olarak katılacak olan bedel ne kadar olursa olsun şirketin mevcut ortaklık yapısının bozulmamasını ve mevcut pay sahiplerinin azınlık haline gelmekten korunmasını sağlamaktadır.
Primli pay ihracı için TTK, sermaye artırımı prosedürüne ek bazı şartlar düzenlemiştir. Bu doğrultuda ilk olarak esas sözleşmede payların itibari değerinden yüksek bir bedelle çıkarılabileceği hüküm altına alınmış olmalı veya bu hususta bir genel kurul kararı bulunmalıdır. Söz konusu genel kurul kararı için kanun koyucu özel bir nisap belirlememiştir, şirketin esas sözleşmesinde daha ağır bir nisap öngörülmedikçe karar, niteliğine bağlı olarak, TTK’nın 418. veya 421. maddelerinde düzenlenen nisaplara tabidir. Emisyon primli pay ihraç edilirken ödenecek sicil harcı primli bedel üzerinden değil, pay değeri artışı esas alınarak hesaplanmakta olduğundan harca ilişkin maddi külfetler de büyük oranda azalmaktadır.
Buna ek olarak TTK’nın 461. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yönetim kurulu tarafından bir rapor hazırlanmalı ve yeni payların primli çıkarılma sebepleri ile primin nasıl hesaplandığını açıklamalıdır; akabinde bu rapor tescil ve ilan ettirilmelidir.
TTK’nın 480’inci maddesine göre kayıtlı sermaye sistemini kabul eden anonim şirketlerde yönetim kuruluna esas sözleşme ile primli pay çıkarma yetkisi tanınmış olmalıdır. Kayıtlı sermaye sisteminde sermaye artışı yapılacağı durumda yönetim kurulunun TTK 460. maddesinin 2. fıkrası uyarınca bazı izin ve kararlar alarak bu hususları esas sözleşmede öngörülen şekilde ilan etmeli ve şirketin internet sitesinde yayınlamalıdır.
Primli pay ihracına ilişkin dikkat edilmesi gereken bir başka önemli husus ise TTK’nın 344. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre kanun koyucu taahhüt edilen sermayenin ödenmesi için tescili takiben 24 aylık bir süre tanımış olmasına rağmen, payların çıkarma primlerinin tescilden önce ödenmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.
Son olarak Sermaye Piyasası Kanunu’na (“SPKn”) tabi şirketler için SPKn’de bazı özel hükümler düzenlenmiştir. Buna göre SPKn 12/1’e göre ihraç olunan payların bedellerinin tamamının nakden ödenmesi şarttır. Bunun dışında Sermaye Piyasası Kurulu, payların piyasa fiyatı veya defter değerinin nominal değerinin üzerinde olması hâlinde, ihraç olunacak payların primli fiyattan satılmasını ve yeni pay alma haklarının primli fiyattan kullanılmasını isteyebilir.
Yatırımcı tarafından alınan primli payların karşılığında şirkete konan sermayenin payların itibari değerinden fazla olan kısmı TTK’nın 519. maddesi uyarınca (çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmı) sermaye yedeği hesabına kaydedilir ve yedek akçe hükmündedir. Dolayısıyla payların itibari değeri üzerindeki kısmı oy hakkı veya kar payına etki etmez. Bununla birlikte TTK’nın 519. maddesi uyarınca çıkarılan paylardan sağlanan prim sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilecek olup serbestçe tasarruf edilmesi mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken sınır şirketin genel kanuni yedek akçesinin, sermayesinin yarısını aşıp aşmamasıdır. Sermayenin yarısını aşan yedek akçe serbestçe tasarrufa konu olmaktadır.
Emisyon primli pay ihracı, özellikle şirketlerin mali durumlarını düzeltmesi veya daha iyi hale getirmesi amacıyla tanınmış bir imkân olup, bu imkânın getirisi olarak şirketteki oy kullanma ve kâr payı alma hakkının primli paya koyulan sermayeden bağımsız olmasıdır. Bu yolla şirketin mevcut hissedarları çok daha az sermaye taahhüdünde bulunmuş olsalar dahi azınlık pay sahibi haline gelmekten kurtulur. Bununla birlikte primli pay ihraç edilirken yukarıda ifade edildiği üzere, mevzuattan doğan ek yükümlülüklerin dikkatle tamamlanarak tescil talebinde bulunulması gerekmektedir.
Yönetim kurulu, rüçhan hakkının sınırlandırılmasının veya kaldırılmasının gerekçelerini; yeni payların primli ve primsiz çıkarılmasının sebeplerini; primin nasıl hesaplandığını bir rapor ile açıklar. Bu rapor da tescil ve ilan edilir.